Hatay’da çoğu zaman dar bir sokak geniş bir dünyaya açılır. Eski Antakya; Avlulu bahçeleri, kapıları, kapılarının üzerindeki tokmakları, dar sokakları, geleneksel yaşamın son fotoğraf karelerini oluşturuyor.
Her şehirde olduğu gibi Hatay’ın merkezi Antakya burası. Tarihi bir dokusu, dar ve taş sokakları… İnsanın hep gidesi geliyor.
Eğer yürümekten hoşlanıyor ve üstüne birde fotoğraf çekmeyi seviyorsanız muhakkak Antakya’nın bu ara sokaklarına vakit ayırın. Yorulduğunuzda kahve içip yemek yiyebileceğiniz birçok mekânın olması da cabası…
Sokaklar ilk başta insanı hafiften ürkütmüyor değil ama gezdikçe sokakların büyüsüne kapılmamak mümkün değil.
Eski Antakya evlerinin yer aldığı antik kent sokakları birbirlerini dik olarak kestikleri için kendilerine özgü bir karmaşık düzen oluşturuyor. Genellikle dar ve ortasından su kanallarının geçtiği taş döşeli bu sokaklar aynı zamanda rüzgârları kesmeyi ve su baskınlarını önlemeyi amaçlamaktadır. Sokaklarda “zokmak” denilen çıkmazlara da yer yer rastlanmaktadır.
ESKİ ANTAKYA EVLERİ TURİZME KAZANDIRILDI
“Medeniyetler şehri” olarak anılan ve birçok kültürel zenginliği içerisinde barındıran Hatay’ın merkez Antakya ilçesinin tarihi sokaklarında yer alan 200-250 yıllık, taş ve ahşaptan yapılmış eski evler, kentin tarihini yaşatıyor.
Kentin tüm karakteristik özelliklerini yansıtan evler, bölgeye özgü sarımtırak beyaz kalker taşı, kerpiç ve ahşaptan yapılarıyla dikkati çekiyor. Yüksek taş duvarlı, süs havuzlu avlu ve etrafında odaların sıralandığı geneli iki katlı evler, halkın yaşayış biçimini, gelenek ve göreneklerini yansıtıyor.
Eski Antakya olarak bilinen şehir merkezinin tam ortasında yer alan ev sokakların bir bölümünde, 2011 yılında Hatay Valiliği, Antakya Belediyesi ve bazı sivil toplum kuruluşlarınca restorasyon çalışmaları yapıldı.
Kimisi ev, otel, kimisi kafe olarak kullanılan, kimisi de restore edilmeyi bekleyen toplam 540 eski ev, kenti gezmeye gelen turistlerin önemli uğrak yerlerinden…
TARİHİ EVLER TARİHİN İZLERİNİ YANSITIYOR
Ortasından Dünya’nın İlk ışıklandırılan Caddesi olan HEROD adıyla da anılan Kurtuluş Caddesi geçen ev ve sokaklar, kentin sembolü haline gelirken, değeri gün geçtikte artıyor.
Tarihi Antakya evleri yoğunlukla Eski Antakya olarak tanımlanan Asi Nehri ile Habib-i Neccar Dağı arasındaki bölgede, özellikle Kurtuluş Caddesi ve çevresinde görülüyor. Gazi Paşa Caddesi’nde Aleksi Kazancı evi, Oğuzlar Caddesi Müftü Çıkmazı’nda Zeki Efendi evi, Terziler Sokak’ta Kuseyri Ailesi’nin evi, Kantara Mahallesi Müftü Çıkmazı’nda Kuseyri Ailesi’ne ait evler, Kurtuluş Caddesi Döner Sokak’ta bulunan Saklı Ev bunlardan sadece birkaçı. Kurtuluş Caddesi üzerinde ve ona açılan ara sokaklarda yüzlerce tarihi ev döneminin özelliklerini koruyor.
AVLU’DA DİZ DİZE, KARDEŞCE SOHBETLER…
Geçmişle gelecek arasında köprü olan bu konaklar adeta tarihin altın sahneleridir. Ev sahiplerinin maddi durumuna göre ufak tefek ayrıntılar sergilemeleri dışında evlerin tümünde aynı plan düzeni görülmektedir. Evlerin avlulu olması, bir mahremiyeti beraberinde getiriyor. Tabii ki bu evler turizme hizmet ederken bir de yöre halkının kültürünü de en güzel şekilde yansıtıyor. Hemen hemen her evin avlusunda geleneksel mimarimizin vazgeçilmez unsuru sedirler. Diz dize, kardeşce sohbetler için… Olmazsa olmazlar arasında yer alıyor.
Bizde dergimize “Avlu” ismine karar verirken kimi zaman üzüldüğümüz, kimi zaman sevindiğimiz ama yaşadığımız her duyguyu o avluda kardeşçe samimiyetle yansıtan hayatlardan esinlenerek bu yola çıktık. Hatay’ı Avlu’da Buluşturacağız…. Dini, dili, ırkı hiç önemli değil. Kardeşçe… Samimiyetle…
KAPI TOKMAKLARI: ARALADIĞI HAYATLAR ADINA BİR ŞEYLER ANLATIYOR
Antakya evlerinin kapısı direkt sokağa açılmaz, çünkü ev yaşamı özeldir, kutsaldır. Evlerin dış kapıları Zokmak denilen çıkmaz bir sokaktan bazen de küçük dar bir geçitten geçilerek sokağa bağlanır. Giriş kapıları genellikle üstü basık bir kemerle göz hizasının biraz yukarısından yükseltilmiştir. Aslında içte ve dışta olmak üzere iki kapı vardır. Muhkem bir kapı olan dış kapı içtekine göre daha kalın kesitlidir, madeni levhalarla kaplıdır ve iri başlı çivilerle de takviye edilmiştir. Kapı şakşağı denilen ve dökme demirden yapılmış, içinde bir küre tutan el şeklindeki kapı tokmakları, kapı bastırağı denen kapı sürgüleri ve iri anahtarlı kilitler dış kapının hemen dikkat çeken özellikleri arasında yer alıyor.
Düne dair ‘anıların’ arkasında ‘biriktiği’ kapıların önünden geçerken, bu mimari yapılar, sadece üstü örtülmüş duvarların hapsettiği mekândan ibaret değildir. Boşluğuna varıncaya kadar, hapsedilmiş mekân birtakım yollara başvurularak daha hareketli, daha zengin, daha yaşamı güzelleştirecek biçimlere ulaştırılabilir. Bunun en kayda değer örneklerinden biri de Geleneksel Antakya Evleri’ni oluşturan ev kapılarında karşımıza çıkmaktadır. Geçmişin zarif edası ve ince zevki Geleneksel Antakya Evleri’nin kapılarındaki tokmaklara yansımıştır. Ev sahibinin yaşam tarzını simgeleyecek biçimde tasarım edilerek kapılardaki yerlerini alan tokmaklar, eve gelen misafiri ev sahibinden önce karşılayan ona “hoş geldin” diyerek, süslemeleri ve görüntüsüyle sahibinin sosyal statüsü, medeni durumu ve mesleği hakkında bilgi veren nice ayrıntılarla doludur. Antakya’da birbirinden ilginç formlarıyla kapıların gerdanlığı ve küpesini oluşturan tokmaklar, içerdikleri mesajlar kadar, yapılış amaçları ve sosyal yaşamdaki işlevleriyle de misafir ile ev sahibi arasında “iletişime” dayalı bir bağ kurmaktadır. Aynı zamanda estetik değerleri bakımından da tokmaklar, bir devrin sanat görüşünü ve yaşam tarzının kapı üzerinde sergilendiği ender eserlerden biridir. Kimi el biçiminde, kimi topuz, ama her biri kendi içindeki anlamı, hikâyesiyle, aslında kapısını araladığı hayatlar adına bir şeyler anlatıyor.
GÜNDEM
13 Eylül 2024GÜNDEM
13 Eylül 2024GÜNDEM
13 Eylül 2024DÜNYA
13 Eylül 2024GÜNDEM
13 Eylül 2024GÜNDEM
13 Eylül 2024ÇEVRE
13 Eylül 2024