Kadın var oluşundan itibaren en hızlı evrilebilen.
En acıya duyarlı.
En güçlü canlıdır.
Pes etmek lügatında bulunmaz, en onulmaz acılara katlanabilen, katlanabildiği ölçülerde direniş gösterebilen, ender nitelikleri ile var oluş yolculuğunu sürdüren kadın, her yer ‘de her meslek de, zoru oynar.
Kadın anatomisi meslekler arasın da değişkenlik gösteriyormuş gibi olsa da, genele indirgediğiniz ’de sadece isimler, yüzler, değişir.
Sorun ve sonuç aynıdır…
Saçı uzun aklı kısa terimini çok seviyorum.
Çünkü gerçek gelişme herkesin gördüğü yerden bakmakla gerçekleşebilir diye düşünüyorum.
Kadın gazeteci hikayesi ise tam bir monologdur..
Erkeklerin dünyasın’ da verilecek olan ebedi savaşın, en zayıf halkası olarak algılanır.
ÖNCE CİDDİYE ALMAZLAR
Ciddiye alınmak için erkeklerden iki kat fazla emek vermeniz gerekmektedir.
Siyaset ve iş dünyası karmaşasın ’da bir farkla geridesinizdir. Beyniniz siyasete basmaz, iş dünyasında ki dalavereleri çözemezsiniz!
Sanırlar…
Bir’de şu gazeteci, siyasetçi, ya da iş insanı akşam yemekleri vardır. Tüm memleket o yemek masasında kurtarılır.
Tüm sorunlar orada çözülür.
Kadın gazeteciyseniz yemeğe tek başınıza çıkamazsınız çünkü algılar tamamen tersine evrilecektir. Çıkarsanız saygınlığınız itibarınız biter.
Bu nedenle erkek gazeteci’nin bir yemekle çözebildiği sorunları siz günlerce, aylarca, mücadele ile belki çözebilirsiniz.
Aklınızın ve zekânızın ve kaleminizin erkekler kadar, ya da erkeklerden daha iyi olduğunu ispat edebilmeniz için iki saatlik yemek yerine aylarınızı, yıllarınızı, kaleminizle varlık savaşı vererek kazanırsınız.
BEL ALTI VURULMAK EN ACISI
Yaptığınız bir haber ’de habere ters düşen birileri olmuş ise ki mutlaka olur. Erkek gazeteciyseniz taraf derler, satılık derler, vs vs.
Kadın gazeteciyseniz bel altı iftiralara maruz kalırsınız.
Ve meslek ’de bence en kanatan kısım budur. Sizi beyninizle, sizi mesleğinizle, sizi kaleminizle eleştirmezler O’’kadın olursunuz!
Çünkü en kolayı, en ucuzu budur.
Oysa düşünmezler o kadın gazeteci, bir anne, bir evlat, bir insan…
KADIN GAZETECİ’NİN ASIL RAKİBİ, ERKEK GAZETECİDİR
Kadın gazeteciyseniz öyle kenarda durmayı bileceksiniz. Seçme ve seçilme hakkı genellikle egosu yüksek, bilgisi belki de kıt, ama erkek olma üstünlüğü olan erkek gazetecilerindir.
Erkek modeline dönüşen, dönüştürülen kadın gazetecilerden biriyim.
Kadın gibi alamadığım hakları, erkek gibi almaya çalışanlardanım.
Hani bileği güçlü olan kazansın derler ya!
Kalem’i mimin kavgası, savaşı, ne yazık ki hep erkek gibi olmuştur!
Yani bir maske, altında kadın, üstünde adamlık yazan bu tabloyla gazetecilik mesleğinde hatırı sayılır bir yol kat edebildiğimi düşünüyorum.
Hangi işi yaparsan yap aşkla yap…..
Binlerce Kadın’ın sesi, sözü olmak için aşkla yaptığım bu mesleği her şeye rağmen genç arkadaşlarıma öneriyorum.
Çünkü güç beden’de değil beyin ’dedir.
Fark edin, fark edilin, başarı gelecektir, aklınıza inanmanız yetmez, azimli kararlı, durmalısınız.
Fırtınalar ’da yıkılmadığınız zaman, varlığınız gerçek manada kabul görecektir.
Konumuz Avlu Dergisi….
Konumuz Seren Güllü Dağdelen, yani bir kadın gazeteci.
Onda kendimi, bende’ki meslek aşkını ve öğrenme ruhunu görüyorum.
Işıl ışıl, hayalleri var, sevgiyle beslediği umutları.
Erkek modeline dönüşmeden verdiği Mücadele’de başarılar diliyorum.
Saygıyla Kalın
Sabriye Sönmez
News
